nektar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nektar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2014 Cuma

GEVEN BİTKİSİ

   GEVEN BİTKİSİ
          Ülkemizde kıymeti çok bilinmeyen ekolojik flora açısından zengin, derin kökü ve geniş dalları olan, erozyonu önleyen 1100-3000 m rakımda yetişen bir bitkidir.
         Elazıg,Hakkari,Ankara,Giresun,Çankkale'de yetişir,Çorum'da görülmüştür
         Biyoçeşitlilik açısından önemli, kökleri 3-5 m derine inebilen ve geniş dalları olan, eğimli yamaçların erozyon bekçileridirr, yastık biçiminde küme küme sık dikenli çok yıllık otsu bir bitkidir.
         Bu bitkinin rakım farkına göre olgunlaşması değişmektedir. Geven bitkisi nitelikli nektar veren bir bitkidir.        
         Arıcılık için büyük önem taşır,Balın rengi su rengi taşır. Ülkemizde çok sayıda geven türü doğal olarak yetişmektedir.














7 Mayıs 2014 Çarşamba

ARI OTU



Arı Otu


 Arı Otu Tohumu


Arıotunun Bal Arıları İçin Önemi
1832 yılında Avrupa’ya getirilen arıotu Almanya ve İngiltere başta olmak üzere bir çok Doğu Avrupa ülkelerinde yeşil ve kuru ot bitkisi, erozyonu önleyici örtü bitkisi ve süs bitkisi olarak kullanımı yanında, elverişli bir nektar ve polen kaynağı olarak da arı yetiştiricileri tarafından geniş bir şekilde ekimi yapılmaktadır. Ayrıca silaj üretimine çok uygun bir bitki olması nedeniyle süt verimi artışına katkıda bulunmaktadır.
Bütün bu faydalarının yanında arıotu, arılar için yarayışlı olduğundan arı merası olarak kullanımı daha yaygın olmaktadır. Arıotu, nektar ve polen kaynağı açısından dünyanın en üstün 20 bal bitkisi arasında yer almakta; pek çok ülkede bal arılarının yararlanması için özellikle arılıkların önüne ekimi yapılmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde ise arı yetiştiricileri kolonilerini gezginci arıcılık sistemi içerisinde arıotu ekili alanlara özellikle taşımaktadırlar. Ülkemize ise Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünce getirilmiş ve Zootekni Bölümü ile ortaklaşa yapılan çalışmalar sonucunda tüm ülkemize yayılmıştır.
Çiçeklenmenin yöremizde mayıs ayında gerçekleşmesi sebebiyle, bal arısı kolonilerinde kuluçka faaliyetinin başladığı ve bal arılarının nektar bulmakta güçlük çektiği bu dönemlerde, koloniler için önemli bir nektar kaynağı olabilecek konumdadır.

25 Nisan 2014 Cuma

IHLAMUR AĞACI





IHLAMUR AĞACI 


Ihlamur (Tilia / Tilya), ıhlamurgiller (Tiliaceae) familyasından Tilia cinsini oluşturan ağaç türlerine verilen ad.

Boyları 20-30 m'ye kadar ulaşabilir. Büyüklüğü 5-10 cm arasında değişen yaprakları genellikle yürek şeklinde ve çarpık, kenarları dişli ve uzun saplıdır. Sarkık çiçek demetleri sarımsı bir renge ve karakteristik bir kokuya sahiptir. Çok geç açan bu çiçekler (Haziran-Temmuz) kurutularak çay gibi içilir.



Yetiştiği Yerler

Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Marmara, Ege, sahil şeridinde ve Antalya çevresinde yetişir.



Yapısı

Çok sayıda değişik türü vardır. Yaz ıhlamuru, kış ıhlamuru, gümüş olan ve Kafkasya ıhlamuru yaygın olanlarıdır. Olgun odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odunu geniştir. Dağınık gözeneklidir. Yıl halkaları bütün kesitlerde belirsiz görüntüsü verir. Öz ışınları da öyledir. Gözenekleri küçüktür. Genellikle çıplak gözle görünmez. İç odun ili dış odunun rengi birbirine benzer.



Rengi

Yetiştiği yere göre değişik renk olur. Bazı türleri sarımsı, bazıları pembedir.



Özellikleri

Çok yumuşak bir ağaçtır. Eş yapılıdır. Dokusu ve görünüşü düzgündür. Sıkı ve ince yapılıdır. Esnektir. Kururken çok çeker. Açık havada ve değişen hava şartlarında kısa zamanda bozulur. Fiziki etkilere dayanımı azdır. Çok kolay işlenir. Çivi ve vida ile zayıf, tutkalla iyi bağlantı kurar. Zor verniklenir.


Ağırlığı

Hava kurusu ağırlığı 0.40 gr/cm3 (Özgül ağırlığı) tür.



Kullanılışı

Kontraplaklarda kaplama olarak, kontraplaklarda, kirpit üretiminde ayakkabı kalıplarında, Duralit üretiminde, modelcilikte ve oymacılık sanatlarında kullanılır.
En çok kalas halinde satılır. Genelde standart dışı ölçüleridir. Ölçülendirilmesi daha çok tomruk boyutlarına göre ayarlanır.




Tarihçe

Ortadaki Avrupa'da eskiden birçok köyde ıhlamur vardı. Merkezde bulunur buluşma noktası olarak kullanılırdı. Ayrıca burada haber alış verişinde bulunulur, gelinler kendilerini gösterirlerdi. Mayıs başında dans festivalleri bu ağacın altında düzenlenirdi. Bunlarla beraber köy mahkemeleri genelde yine burada kurulurdu. Bu yüzden ıhlamur, mahkeme ağacı ya da mahkeme ıhlamuru olarakta bilinir. Germen ve Slav halklarında ıhlamur kutsal bir ağaçtır.



Kullanımı [değiştir]Güzel kokulu çiçeklerinden dolayı ve bir gölge ağacı olarak yetiştirilir. Doğramacılıkta kıymetli olan beYaz ve hafif bir odun verir. Ihlamur kabuğundaki lifler ip ve kaba dokumalarda kullanılır. Çiçek durumları tıbbi olarak kullanılır. Ihlamur çiçeği yatıştırıcı, idrar verici ve balgam söktürücü olarak çay halinde kullanılır. Ihlamur çiçeği banyosunun da yatıştırıcı bir özelliği vardır.



Türkiye'de doğal olarak 3 tür bulunur.

Tilia platyphyllos - Büyük yapraklı ıhlamur

Tilia rubra - Kafkas ıhlamuru
Tilia tomentosa - Gümüşi ıhlamur

17 Nisan 2014 Perşembe

Kestane ağacı

KESTANE YETİŞTİRİCİLİĞİ

İklim İstekleri:Kestane kışın –30C’ ye kadar dayanmaktadır. Ancak ilkbaharın geç sonbaharın ilk donlarına karşı hassastır.Yıllık yağış ortalaması 600-1600 mm olan yerlerde yetişir. Çiçek döneminde yağan fazla yağış döllenmeyi etkileyeceği için fazla yağışı sevmez. Fazla yağış mantar hastalığı nedeniyle yaprakların dökülmesine yol açar.


Toprak:Kestane kazık köklü olduğu için toprağın gevşek yapılı ve geçirgen olması gerekir.Daha çok volkanik kaynaklı potasyumca zengin toprakları sever.Ağır ve killi topraklarda mürekkep hastalığına yakalanması kolaylaşır. Soğuğun toplandığı çukur vadilerde kestanelik kurulmamalıdır.Yamaç araziler bahçe için idealidir. 

Üretilmesi:Kestanelerin vejatatif yolla çoğaltımında daldırma, çiçeklerin köklendirilmesi yöntemi kullanılır.En çok uygulanan ve güvenilir yöntem aşılamadır.Bunun içinde kaliteli tohum kullanmaya dikkat edilmelidir.Tohumların çimlenme gücünün yüksek olması aranır.

Katlama:Nemli ve soğuk (0-40C) bir ortamda 3 aylık süre yeterlidir.Çöğürler bir yıllık büyümeden sonra sıra arası 70x80 cm sıra üzeri 30 cm ara ile şaşırtılır.Katlanmadan ekilen tohumların çimlenme oranını yükseltmek için 8-10 cm derinlikle harçlı toprağa ekilir ve tohumların üzeri 4-5 cm harçlı toprakla kapatılır.Harçlı toprak 1 kısım toprak 1 kısım yanmış çiftlik gübresi kullanılır.


Çöğürlerin aşılama yöntemleri ve zamanı:En fazla kullanılan yöntem göz aşısıdır.Ters 1 veya normal T kullanılır.İlkbaharda sürgün göz aşısı uygulanır.Yabani ağaçların aşılamasında kalem aşıları uygulanır.


Dikim Aralığı Ve Tekniği : Kestaneye genel olarak 10-12 m’lık dikim aralığı uygulanır.Ağaçlar normal aralıkta ve bakım şartlarında 15 m’ye kadar yükselebilir.Arazinin yapısına göre kare üçgen şekli uygulanabilir. Fide dikilecek çukurlar önceden 40x50 cm derinlikte açılır.Dikim çukurlarına kompoze gübreden 150-200 gr verilir.Bu gübre çukurlara atılır,karıştırılır.Daha sonra bu karışımın üzerine birkaç kürek toprak atılır.Kökler gübreye temas ederse fidanın kökleri zarar görebilir,kuruyabilir


Budama :En fazla uygulanan sistem doruk dallı terbiye sistemidir.Doruk dalı hakim olan bu sistemde ağaç belli bir yüksekliğe ulaşınca doruk dal kesilir.


Doruk dalı budaması;

a)Ana dallar ağacın dört yönünü kapsayacak şekilde kuvvetli dallardan seçilir.
b)Ana dallar birbirlerine çok yakın yerlerden veya aynı noktadan çıkmamalıdr..
c)Dar açılı dallar kırılmaya meyilli olduğu için 50-70 derecelik bir açı bulunmalıdır.
d)Yıllık sürgünlerde fazla kısaltma yapılmaz,çünkü devamlı sürgün oluşumuna yol açacağından meyveye yatmayı geciktirir.Gerekli yerlerde büyümeyi önlemek için uç alma yapılabilir.
e)Genç ağaçlarda aşırı budama yapmak bodurluğa yol açacağından verim düşüklüğüne yol açabilir.Yere yakın dallar yavaş yavaş çıkartılır.(verime yattıktan sonra)

Bakım ve Sulama:İlk dikim yılında fidanlar toprağın nem durumuna göre 2-3 kez sulanır.Sonraki yıllarda da sulama yapmak çok zararlıdır.


a)Eğimi fazla olan yerlerde seki yapmak gerekir. 

b)Malçlama toprak neminin korunmasında en etkin yöntemdir.Toprağın nemini tutar.Yabancı ot gelişimi olmaz. Malçlama çok masraflı olduğundan derimden sonra dikenli yumakların artıklarını ağacın altına homojen bir şekilde sermek daha yararlıdır.Sakıncası derme zamanında zorluk yaşanır.Ağaçların altına naylon veya bez sererek bu sakıncada giderilir.

Hasat
 Hasat zamanı çeşitlere göre değişmekle birlikte eylül başlarında ekim ortalarına kadardır. Dikenli yumakların hafifçe açılarak içinde doğal rengini almış meyvelerin görünmesi hasat zamanının geldiğini gösterir. Meyveler aynı anda olgunlaşmaz. Bu yüzden hasat yere düşen meyvelerin toplanması şeklinde yapılacaksa,meyveler gün ışığında bekletilmeden gün aşırı toplanmalıdır. Eğer ağaçlar sırıkla çırpılarak hasat yapılacaksa,ağaçlarda olumun ortalamaya yaklaştığı bir zamanda yapılır. Ancak bu işlem dal kırılmalarına ve yaprak dökülmelerine neden olur. Kestanelerde hasat masraflı ve güç bir iştir. Bu nedenle olgunlaştığında kapsülleri kendiliğinden düşen,hasadı kolay tiplerin seçilmesi gerekir. 

KESTANE İÇ KURTLARI (Cydiasplendana)
Meyve kabuğunu delerek içine girip beslenerek zarar yapar.Pisliklerini meyve içerisine bırakarak meyve dökümüne ve meyvelerin piyasa değerinin düşümüne neden olur. Zarar verdikleri meyvelerin tamamen elden çıkmasına,Pazar ve dış satım değerlerini kaybetmesine neden olur.Yılda bir döl verir.Genel olarak hasat sırasında gelişmelerini tamamlamamış olan larvalar , hasattan sonra yığıldıkları gömüler,depolarda veya satış sırasında gelişmelerini tamamlayıp meyveyi delip terk ederler. 
Mücadesi için;
a-Kestane işleme evrelerinde ve bahçede ayrılan kurtlu meyveler derhal yok edilmelidir.
b-Kestane işleme evrelerinin tabanının beton, duvarının iyi sıvanmış olmasına özen gösterilmelidir.Satış için getirilen kestane çuvalları, toprak zemin yerine beton zemin üzerinde bekletilmelidir.
c-Gömü yerleri satış için ürün çıktıktan sonra ki aylarda; özellikle haziran ayı içerisinde,sık sık çapalanmalı çıkan kurtlar yok edilmelidir.
d-Gömü yerlerinin tabanı ve 10-20 cm yükseklikte çevresi beton yapılmalı, satıştan sonra beton üzerinde toplanan kurtlar yok edilmelidir.
e-Gömülerdeki bulunan kurtların hepsinin toprağa ( veya beton gömü zeminine) inmesi için,hasat ile satış arasında en az 1,5-2 ay süre bırakılmalıdır.
İlaçlı mücadele için; hasattan hemen önce , ürün gömülere yığılmadan gömü toprağı ilaçlanır.Bu ilaçlamadan 20-25 gün sonra gömüdeki yığın nemlendirilirken 2. ilaçlama uygulanmalıdır.
KESTANE MÜREKKEP HASTALIĞI
Bu hastalıkla bulaşık bir ağacın kök bölgesini açtığımız zaman siyah çürümeler ve lekeler göze çarpar.Kök boğazında kabuğu kaldırdığımızda kabukla doku arasında siyah mavi bir sıvı görülür.İletim demetleri tıkanır ve yapraklarda sararma ,sürgün kurumaları göze çarpar.

KESTANE DAL KANSERİ

Herhangi bir nedenle açılmış yaralar hastalık etmenin giriş kapılarıdır.Bulaşık kısımlarda önce çöküntü sonra şişmeler oluşur,çatlaklar iyice belirginleşir.Hastalık dallar sürgünler ve kök boğazının üst kısmında görülebilir.

Akasya ağacı

Fabaceae
Latince Adı : Robinia pseudoacacia
 ADLARI
Türkçe Adı : Beyaz çiçekli yalancı akasya
Yöresel Adları : Akasya, Diken ağacı, Tiken ağacı, Mis ağacı
İngilizce Adı : Black Locust
 SİSTEMATİK
Alem : Plantae
Bölüm : 



  • Kapalı Tohumlu
  • Sınıf : 



  • Çift Çenekli
  • Takım : Fabales
    Familya : Fabaceae
    Cins : Robinia
    Tür : Robinia pseudoacacia L.
     MORFOLOJİ
    Ortalama Boy :   Büyük (15 m.''den fazla)
    En Uzun Boy : 20-30 metre.
    Yaprak : Bileşik yapraklar 7-19 yaprakçıktan oluşur. 2-4 cm uzunluğunda, 1-2 cm genişliğinde ve yeşil renkli olan yaprakçıklar elips şeklinde ve uçları sivridir.
      Yaprak döken
    Yaprak Tipi : 



  • Bileşik Yapraklı
  • Yaprak Dizilişi : 



  • Almaşık (Alternant)
  • Yaprak Kenarı : 



  • Düz 
  • Sürgün : Genç sürgünler köşeli, batıcı dikenli ve yeşil-kırmızımsı kahverenklidir
    Gövde ve Kabuk : Genç yaştan itibaren çatlaklı olan gövde koyu gri-kahverengidir.
    Dal Formu : Dalları küçük dikenlidir.
    Çiçek : Çiçekler yan durumlu, yoğun salkım sarkık, nektar bakımından zengindir. Çanak yaprak çan şeklinde birleşik, açık yeşil, taç yaprakları beyaz renklidir.
    Çiçeklenme Zamanı : 



  • Bahar (Nisan)
  • Bahar Sonu (Mayıs)
  • Yaz Başı (Haziran)
  • Çiçek Rengi : 



  • Beyaz
  • Çiçeklilik Süresi : 



  • Birkaç ay 
  • Kokusu : 



  • Çiçeği Kokulu
  • Meyve : 5-10 cm uzunluğunda, kahverengi ve bakla biçimindedirler. Meyve dönemi Eylül, Ekim aylarıdır.
    Tepe Özelliği : 



  • Geniş taçlı
  •  EKOLOJİ
    Işık :   Güneş sever
      Işık sever
    Toprak : Derin, verimli, kumlu, kumlu-killi balçık topraklar.
    Nem : 



  • Nemsiz
  • Düşük
  •  ÜRETİM
    Üretim Teknikleri : 



  • Çelikleme (Cuttings) 
  • Tohum (Seeds) 
  • Çelikle Üretim : 



  • Kök çelikleri ile üretim 
  • Gelişim Hızı : 



  • Hızlı
  •  BİTKİ TANIMA
    Yaşam Süresi : Çok yıllık.
    Yetiştiği Şehirler : 



  • Artvin
  • İstanbul
  • Sakarya
  • Orman Alanı ve Orman Özelliği : Ormanlık yerlerde, genellikle Karadeniz kıyı şeridinde, yol kenarlarında doğallaşmış halde.
    Türkiye''de Doğal Yaşam Alanları : 



  • A2
  • A3
  • A9
  • Anavatanı, Kökeni ve Dünyada Doğal Yayılış Alanları : Kuzey Anadolu ve Kuzey Amerika'da yayılım gösterirler.
     KULLANIM
    Kullanım Alanları : 



  • Direk 
  • Travers 
  • Kullanılan Bölümleri : 



  • Çiçek
  • Gövde (Odun)
  • Odun Yapısı : Odunu sağlam, sert ve ağır olup, suya karşı dayanıklıdır.
    İşlenme özelliği : 



  • Güç
  • Kurutulabilme Özeliği : 



  • Güç
  • Dayanıklılık : 



  • Çok 
  • Emprenye Edilebilme : 



  • Güç
  • Peyzajda Kullanım : 



  • Park
  • Bahçe
  • Yol (Alle) ağacı
  • Çit
  • Gıda Olarak Kullanım : Çiçekleri nektar bakımından zengin olduğu için balcılıkta kullanılır.

    16 Nisan 2014 Çarşamba

    Karahinba Bitkisi




    Karahindiba Bitkisi (Taraxacum officinale): Yol kenarı, hendek ve çayırlarda yetişen, sarıçiçekli bir bitkidir. Genellikle 20-30 cm boylarındadır, fakat 1 metreye kadar da uzayabilir. Acıgünek, güneyik, arslandişi ve radika olarak da bilinir. Başta potasyum olmak üzere kalsiyum ve diğer mineraller açısından zengin bir besin olan karahindiba A ve C vitamini de içerir. Ayrıca, torexacin, retinol, levulin, inulin gibi bileşikler içerir.
    Karahindibanın Faydaları: Besleyici değeri yüksek bir sebze olan karahindiba vücuda güç ve zindelik verir. Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser. İdrar söktürür ve safra salgılarını arttırır. Mesane ve kalınbağırsak iltihaplarını gidermekte faydalıdır. Anne sütünü arttırır. Sarılıkta ve gut hastalığında faydalıdır. Uykusuzluğa iyi gelir. Karaciğer şişkinliğini indirir. Böbrek ve safra taşlarını düşürmeye yardımcı olur.
    Karahindiba Nasıl Kullanılır? Sebze olarak yetiştirilen karahindibanın yaprakları salata olarak tüketilebilir. Kökü de yaşken doğranıp salatalarakatılabileceği gibi kurutulduktan sonra öğütülerek kahveye yapımında da kullanılır. Yaprakları kaynatılıp lapa haline getirildikten sonra harici olarak egzama ve sivilcelerin üzerine sürülürse faydalı olur. Ayrıca, cildi temizleyicive nemlendirici etkisi nedeniyle yüz maskelerine de katılabilir.